insanın yaşlandığını hissettiği an

her sene zibilyon tane çocuğun okuma yazma öğreniyor oluşu.

sacimdaki aklar...

zamanın daha hızlı aktığını hissetmeye başladığınız an yaşlanmışsınızdır. bana artık şimdinin 1 saati geçliğimin 15 gibi geliyor artık. zaman ne hızlı bir şey arkadaş.

spor yaptıktan 4-5 gün sonrasına kadar vücüdünun ağrıması

sabri sarıoğlu'na o parçalı formayı zorla çıkarttılar ya kendimi yaşlanmış gibi hissediyorum.

yaşıtım olan işsiz veya bekar biri kalmamış resmen çevremde arkadaşlar siz naptınız ben kaçırdım oraları hep

pikniğe yedek kıyafet götürmem gündeme gelmediğinde inanılmaz bir şekilde büyüdüğümü hissetmiştim. öyle olmuyormuş.

twiterda her kesimden insanı anlamak için takip ediyordum.şimdi kafam kaldırmıyor cidden ne diyo ki bu simdi diyip direk engelliyorum yaşlanıp sabit fikirli bi insan olmama az kaldı galiba

küçük çocuklar senin kadar büyümek istediğinde.. küçük kardeşim benim gibi büyüyüp mesleğini eline alıp istediği her şeyi yapmak istiyormuş. büyüdük meslek sahibi olduk da iş sahibi olamadık ama çocuk bunun ayırdını yapamıyor.

bir çocuğun öğretmenler günümü kutlamak için elimi öpmesi oysa ki daha mezun bile olmamıştım

severek dinlediği hatta hâlâ dinlediği şarkıların "nostalji" diye paylaşıldığını gördüğü an

yaşıtım olan tanımadığım insanların yaşlarını bilmiyorken yaşı büyüktür zannetmek ve kendinle yaşıt olduğunu öğrenince ''yaşlıyım lan ben'' dediğin andır...

galeriye girdiğiniz zaman yeterince hissediyorsunuz zaten.

Bugün dustan çiktıktan sonra saç bakımı yaparken dört tel beyaz saçımın oldugunu fark ettim. İleride çıksın isterdim de simdiden çıkması insana baya tuhaf hissettiriyor.

strese girdiğim zaman tansiyonum düşüyor. bunu geçen sene farketmemle birlikte bu sene daha da artış gösterdi, sonumuz hayrolsun

Eskiden alındığım şeylere artık alınmıyorum. Beni anlamayana, anlamak istemeyene kendimi anlatmayı bıraktım. Böyle böyle bıraka bıraka yaşlanıyor insan demek ki, ruhi yaşlanma daha çok fark ediliyormuş.

Bir zamanlarin genc basrollerini simdilerde orta yasli anne baba rolunde gormek. (bkz: 12 eylul darbesini yasamis efsane nesil)

Ota boka gulen, saçma muhabbetler yapan ergenlerin bulunduğu ortamda rahatsız olmak

Bir dönem popüler olan şeyin yıllar sonra karşına çıktığı andır.

İzlediğim futbol efsanelerinin bir bir emekli olması.

Bugün saçımı kestirdim. Anlayamadığım bir değişiklik var kafamda. Sanki kellik belirtileri gördüm anlık. Bilmiyorum zaten kestirdikten sonra aynaya bile bakma ihtiyacı duymadım. Kalktım berberden çıktım günlük işlerime döndüm. Normalde bi bakar insan nasıl oldu diye. Akşam oldu daha yeni baktım aynaya. Garip bir hissiyat. O işleri bıraktık artık sanırım. Her erkeğin bir gün yaşadığı o saçı kestirip kendi haline bırakma durumu. Belli bir yaştan sonra oluyor sanırım. O evreye geldiysek bitmişim ben yaşadım sayılmaz çünkü daha. Ah lan.

Bazen güldüğümde “çok gülme kırışıyorsun” farkındalığı yaşayıp gülmeyi kesiyorum aniden. İlk ne zaman yaptım hatırlamıyorum ama daha sık yapıyorum artık. Ha bir de aklıma geldikçe alnımı kırıştırmadan kaşlarımı gergin tutmaya çalışıyorum. Tabi bunlar sadece fiziksel yaşlanma belirtileri ve yaptıklarım, ruhsal yaşlanmayı sormayın dostlar sormayın… Ha bir de bana hiç gelmez sandığım evlilik baskısı ensemde bir süredir. Demek ki büyümüşüz etrafa göre bee

akşam 11'de uykumun geldiği o an.

Son zamanlarda çok sık şekilde, akraba, arkadaşlardan, hala kimse yok mu, yaş da geçiyor lafları duymaya başladım. Hatta bugün biri gelip yaşımı sordu, sonra şoka girdi, varmış yaşın dedi, ben bu kadar zannetmiyordum dedi. Ee var mı bari birileri dedi, yok diyince eyvah eyvah dedi. Sonra kendine bakıp neyse ki ben evlendim dedi. Bana bakıp kendini iyi hissetti. Üzülüyorum. Geç kalmış hissediyorum. Daha da çok geç kalacakmış gibi hissediyorum.

yalnızlığın artık güç vermediğini anladığım an

sırt ağrılarının geçmediğini fark ettiği an. annem 50 yaşında, ben onun yarı yaşındayım, karşılıklı sırt ağrılarımızdan yakınıyoruz.

Üniversiteden sonra hemen hayalindeki mesleğe başlayamayacağını öğrendiğin o an

alacakaranlık izlerken vampir edward bile benden küçük kaldı aq

Bazı futbolcuların benden küçük olduğunu anladığım an..

+Sen liseye mi gidiyon? -Yok teyze ebem yaşında doğursam benim çocuk liseye giderdi

(bkz: 17 yaşında olan sözlük yazarları) başlığını gördüğüm an

belim kitlenip kalıyor bazen zorladığım zaman. amk hayatı.

ya yaşıtlarım evleniyor bunu geçtim yaşıtım arkadaşım hamile.. bebişi olacak bir kaç aya. ben mi? he ben acaba okul ne zaman biter diye düşünüyorum falan öyle yani. geçenlerde de okulu bıraksam mı diye düşündüm sonra bu düşüncemi kendi kendime çürüttüm falan hani.. evlilik fikri için de daha çok küçük değil miyiz ya diye konuşuyorum sağda solda arkadaşlarıma da saçmalama bu yaşta evlenilir mi hiç diye baskı yapıyorum. ama en yakın arkadaşın düğününe gitme olayını da yaşamadan da ölmek istemiyorum jdshc (bkz: iki ucu boklu değnek)

koltuğa oyoyoyy iniltileri çıkararak oturduğu andır. devamında da anamanamanam gelir. bu kombinasyona katır kutur bir gerinme de eklendi mi, geçmiş olsun.

Az önce zihnimde canlanan bir anıyı hayal sandığımda yaşadığım durum. Gerçeklik algımı yitirdim sandım. Bi 10 dk düşündüm hayal miydi diye. Sonra kendime kanıt falan buldum. Ben böyleysem annanem nasıl diye sorgulattı..

Çocuklar sokakta oynarken 'bekleyin bi abi geçsin' sözünü söylemeleri bizzat yaşadım bunu.Ki o sokaklarda kendinin oynadığı zamanların üzerinden çok da geçmediğini,daha o günlerin dün gibi olduğunu hissettiğin bir zamanda.

2000 den sonra doğan birisinin doğduğu yılı öğrenince hissediyorum bunu. Bugün aynı yerde çalıştığım kankimin 2005 li olduğunu öğrenince küçük çapta bir kriz geçirdim.

30 a adım adım...

Dün aşırı yağmur yağdı. Bugün romatizma ağrısından uyuyamıyorum. Yav arkadaş en son düşünmekten uyuyamıyordum. Artık ağrılar uyutmuyor. Tamam anladık yaşlandık....